Mahkemenin gerekçeli kararında, “Cezada indirim yapılması, sanığın topluma kazandırılması yerine vatandaşların can, beden ve mal güvenliklerini tehlikeye sokar.” sözleri yer aldı.
İstanbul’da Kadıköy-Kartal Metrosu’nda geçen yıl tartıştığı Nilgün Damgacı ile kızı Seda Damgacı’ya saldıran ve kamuoyunda da büyük reaksiyon toplayan Emrah Yılmaz’ın “hakaret”, “silahla tehdit”, “yaralama” ve “halk ortasında endişe ve panik yaratmak hedefiyle tehdit” kabahatlerinden 11 yıl 2 ay 15 gün ceza aldığı davada mahkeme münasebetlerini açıkladı.
İndirimsiz, üst huduttan verdiği cezada İstanbul Anadolu 27. Asliye Ceza Mahkemesi dikkat çeken bir karara imza attı.
Sanığın olay boyunca onur kırıcı hareket ettiğine dikkat çeken mahkemenin gerekçeli kararında en dikkat çeken ayrıntı ise “halk ortasında kaygı ve panik yaratmak maksadıyla tehdit” hatasından verilen cezaya ait oldu. Saldırganın cürmünü kamuya açık bir alanda işlediğinin altını çizen mahkeme, “Kadın, çocuk, genç, yaşlı tüm vatandaşların özgürce seyahat ettiği toplu taşıma aracında, ağır iş çıkışı saatinde kabahat işledi. Eylemi nedeniyle metroda seyahat eden yolcuların yaşadığı dehşet ve panik, sarf ettiği kelamlar ve bundan pişmanlık duymaması ağır kabahat kastını ortaya koydu. Vatandaşların serbestçe, emniyetli bir formda seyahat etme özgürlüğü ve kamu barışının temini gayesiyle alt sondan uzaklaşılarak ceza verildi” dedi.
Sanığın yargılama boyunca pişmanlık göstermediğini bilakis diğerlerini suçlayıcı bir savunmaya imza attığını kaydeden mahkeme, “Kasıtlı cürümlerden çok sayıda sabıkası var ve buna karşın hâlâ ıslah olmayıp kabahat işlemeye devam etti. Hakkında indirim yapılması, sanığın topluma kazandırılması yerine toplumda yaşayanların can, beden ve mal güvenliklerini tehlikeye sokar. Toplumun çıkarlarının korunması gerektiği kanaatine varılarak sanık hakkında verilen cezalarda indirim yapılmamıştır” diyerek kıymetli noktalara değindi.
KADINA TACİZ, EN ÇOK TOPLU TAŞIMADA
İstanbul’da yaşayan bayanlar metroda, otobüste, metrobüste yahut sokakta maruz kaldıkları sokak tacizini anlattı. En çok laf atmak, temas ve bakışlara maruz kaldığını söyleyen bayanlar, etraftakilerin genelde korktukları için rastgele bir reaksiyon vermediğini söyledi.
Melis Demir “Kıştı, üstümde mont vardı, laf attılar. Tacize şahit da olsam müdahale ederim, zira yanlışı biz değil onlar yapıyor” derken Emel Tefe “Sadece temasla değil sözlerle de çok fazla tacize uğruyoruz” dedi.
Esin Güner de “Toplu taşıma araçlarını kullanan her bayan tacize maruz kalmıştır” diye konuştu. Ilgın Ağaoğlu “Metrodaydım, yanımda yaşlı bir amca vardı. Bana bakarak makus laflar ediyordu. Küçüktüm, reaksiyon gösteremedim” dedi.
Merve Bulut da “Özellikle metro ve metrobüste iş çıkış saatlerinde daima tacize maruz kalıyoruz. Bir kez fotoğraf çekimine şahit olmuştum. O vakit etraftakiler fotoğraf çekeni metrodan attı” diye konuştu.